İlk Üç Boyutlu Türk Filmi:Cehennem 3D (Filmin Teknik Ayrıntılar Üzerine) - MACROCAM

728x90 AdSpace

Yayınlar
10/15/2010

İlk Üç Boyutlu Türk Filmi:Cehennem 3D (Filmin Teknik Ayrıntılar Üzerine)

Ülkemizde ilk kez 3D çekilen ve önümüzdeki günlerde vizyona girecek olan“Cehennem 3D”nin ayrıntılarını öğrenmek için filmin stereoskopik 3D Mastering’ini gerçekleştiren Erkan Cerit’le filmin teknik ayrıntıları üzerine..
Film projesi nasıl başladı?
Benim için herşey,15 yıl önce NASA’nın Mars’da çekip yayınladığı anaglyph fotoğraflarla başladı.İki fotoğraf makinesini yan yana koyup,aynı anda deklanşöre basmak.Fotoğrafları Photoshop’da birleştirmek ve kırmızı/mavi gözlükle bakıp“vay be amma kolaymış”demek uzun sürmedi...Asıl uzun süren,3 boyutlu görüntülemenin ne kadar karmaşık,kandırmacalarla dolu ve kontrolünün zor olduğunu anlamak,ardından bu engelleri aşmak oldu.İşin özü“kandırmaca”olduğundan;kandırıcının,kendi oluşturduğu göz yanılmasına kanması da kolaylaşıyor.

Kandırmaca nasıl oluyor?
3 boyutlu görüntüleme,görme fizyolojisini örnek alıp,her göze ayrı resim göstermeye çalışmaya dayalı.Yaklaşık 6,5 cm aralıklı iki gözümüz var. Birbirine benzer ama farklı iki görüntüyü beynin görüntü yorumlama merkezine taşıyorlar.Ne oluyorsa orada oluyor ve çevreyi“derinliğiyle”algılıyoruz.Bize düşen,görüntü yorumlama merkezinin teknik açıdan karşılaşmayı umduğu ve yorumlamayı rahatlıkla becerebileceği görüntüleri çekip,gözler aracılığıyla“merkez”e ulaştırmak.


Bu tarz bir proje gerçekleştirmenin zorlukları neler?
3 boyutlu sinema çekim teknikleri sayesinde Ağrı Dağı’nı da,uğur böceğini de aynı perdeye,aynı oranda derinlik vererek yansıtabiliriz.Gözlerimizin aralığı sabit fakat çekim sırasında kullandığımız kameraların arasını metrelerce açmamız mümkün.Bu da sinema salonuna taşınabilecek sonsuz kompozisyon seçeneği sağlıyor.Her kompozisyon için,ayrı çekim pozisyon hesabı gerektiği düşünülürse 3 boyutlu film sunmanın ciddiyeti daha da belirginleşiyor.Sinema filmlerinin çok pahalı yapımlar olduğu ve setteki her dakikanın kıymetli olduğu da düşünülünce...


Filmin oluşumundaki adımlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Görevim, film ekibine “3 boyutlu” film çektiklerini hissettirmemek. Senaryodan, filmin salonlarda gösterime gireceği ana kadar tüm stereoskopik kaygı ve sorumluluğu üstüme alıyorum. Yönetmen, görüntü yönetmeni, ışık şefi, oyuncular ve diğer tüm set ekibi, monoskopik çalışmalarını yapıyorlar. “Motor” komutundan önce ekibim ile “diğer kamera”nın ayarlarını yapıp işlerin klasik yöntemlerle ilerlemesi için çalışıyoruz.


Cehennem 3D’de, İspanya’dan kiralanan stereoskopik 3D Rig kullanıldı.Görüntü yönetmeni Doğan Sarıgüzel, kameraların stereoskopik ayarlarını üstlendi. Mastering,çekimler bittikten sonra başlıyor.Standart post prodüksiyon çalışanları sadece sağ göz için monoskopik kurgu işlemlerini bitirip filmin“sağ gözü”nü bize teslim ediyorlar.Dijital sinema,çok yüksek resim kalitesi ve çözünürlük anlamına geliyor.İş,3 boyutlu olduğunda 2 film birden üretilmiş oluyor.Filmin sağ gözünün bize teslimi ardından ekibim,stereoskopik post prodüksiyon sistemi yardımıyla sağ ve sol görüntüleri eşliyor.Kendi yazdığım bilgisayar yazılımı,filmi teknik olarak izliyor ve teknik problemler ile ilgili bir rapor hazırlıyor.Eşleme hataları,pozisyon,açılar vb.Teknik sorunlar giderildikten sonra filmi stereoskopik olarak kare kare izleyerek hassas ayarlamalarını yapıyorum. Estetik sorunlar,mantık hataları ve psikolojik boyut beklentilerini dengeleyerek filmi sinema ve TV için sonlandırıyorum.Sonuç,birbiri ile senkron ilerleyen 2 film oluyor.

Görsel efektleri de siz mi gerçekleştidiniz?
Cehennem’in görsel efekt süpervizörlüğünü de ben üstlendim,zira ülkemizde görsel efekt ustası sayısı çok az ve stereoskopik görsel efekt yapabilen usta hiç yok.Stereoskopik görsel efekt ayrı bir uzmanlık dalı ve zaten zor olan bir iş,“diğer göz”de eklendiğinde daha da karmaşık bir hal alıyor.Efekt uygulanacak mekanın ya da objenin derinliği ile uygulanacak efektin derinliğinin uyumlu olması gerekiyor.

3D izlemek yorar mı?
Stereoskopik 3D gözleri yormaz zira uyanık olduğumuz sürece,çevremizi stereoskopik algılıyoruz.Gözleri yoran,yanlış stereoskopik uygulamalardır.Tek bir fotoğrafa bakıp,o fotoğraftaki derinliğe konsantre olmak ve derinliği hissetmek için görme merkezini zorlamak mümkün.Diğer kaslar gibi,göz kasları da ortalama performans için fazlasıyla yeterli güce sahiptir ama“zorlandığında”yorulur ve rahatlama ihtiyacı hisseder.Uzun metrajlı gösterilerde görme merkezini“zorlamak”çok tehlikelidir.İzleyiciyi yorarak,gösterinin dramatik yapısını riske atmak büyük hata olur.Uzun metraj sinema filmi,yaklaşık 137 bin fotoğraf içerir.Dolayısıyla,stereoskopik çalışmalarda dikkat edilecek en önemli unsur,insan beyninin doğal görme fizyolojisini çözmek ve bu kurallara uygun izletiler oluşturmaktır.


3D izlemenin faydaları neler?
Özellikle izleyiciye“mesaj”ulaştırmakta çok faydalı.Beyin,bilgileri kaydederken ciddi kurallar kullanır.Görme,beş duyumuzdan biri ve çoğunlukla birincil rol oynar.Gözlerden gelen anlık veri,diğer duyulardan gelen veriler ile iliştirilir ve mantık aranmaksızın geçici hafızaya kaydedilerek bilinç ve biliçaltının hizmetine açılır.Uyku sırasında tasniflenir ve gerekli görülenler kaydedilir.Bu kayıtlar,kullanıldıkça daha da yerleşir ve“bilgi”haline gelir.
Stereoskopik gösteriler,izleyiciyi sarmaladığı ve mekan hissini artırdığı için“gerçekçilik”,“inandırıcılık”gücü çok yüksektir.Ses ile birleştirilerek doğrudan geçici hafızaya yerleştirilir.Bilinç ve bilinçaltının onayıyla kalıcı hafızaya aktarılma ve“bilgi”olarak algılanma potansiyeli,monoskopik ekran ve perde gösterilerine oranla çok yüksektir.Öğrenme,algılama problemi çeken hastalar için eğitim modelleri oluşturulmaya başlanmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır.“Korku”tedavisi için,kişinin korktuğu obje ve mekanlar sanal olarak oluşturularak hedef kişiye izlettirilerek,“güvenli yüzleşme terapileri”yapılmaya başlanmıştır.Sanal gerçeklik terminallerinde stereoskopik ekipmanlar kullanılmakta ve uçuş,sürüş simülasyonlarında yüksek başarılar sağlanmıştır.3 boyutlu televizyonların üretilmeye başlanması ve 3 boyutlu sinema salonlarının artması, 3 boyutlu yayın yapan TV istasyonlarının artması, yayıncılık,reklam ve eğitim alanlarında hızla yeni örnekler verilmeye başlanmasını sağlamıştır.Yakın geleceğin TV yayın standardı Stereoskopik 3DHDTV’dir.Dijital 3D sinema salonları o kadar hızlı artıyor ki yakın gelecekte“tüm sinema TV yayınları dijital ve 3 boyutlu olacak”demek yanlış olmaz sanırım.


Stereoskopik 3D,gezegenin yeni teknolojik oyuncağı.Stereo kameralı cep telefonlarından,gelişmiş silah sistemlerinde takip modülünün stereo görüş ve yorum imkanı taşımasına değin“görüş”ile ilgili her alanda araştırma geliştirme yapılıyor.Sinema ve televizyonda ise çılgın bir ilerleme var...Stereoskopik 3D Rig’ler,monoblok stereo kameralar,kurgu sistemleri,sabit disk üniteleri vb.Her geçen gün zaman ve para tasarrufu sağlayan yenilikler duyuyoruz.Gelişmelerin hepsi çok sevindirici…

Kaynak: Broadcasterinfo
İlk Üç Boyutlu Türk Filmi:Cehennem 3D (Filmin Teknik Ayrıntılar Üzerine) Reviewed by kuvvetmiraj on 10/15/2010 Rating: 5 Ülkemizde ilk kez 3D çekilen ve önümüzdeki günlerde vizyona girecek olan“Cehennem 3D”nin ayrıntılarını öğrenmek için filmin stereoskopik 3D...

Hiç yorum yok:

HoşGeldiniz.. Blog Yazısını Okudunuz Düşünce ve Yorumunuzu alalım...